Spartacus
Spartaküs (Spartacus), 1960 yılında Stanley Kubrick tarafından çekilmiş olan bir Hollywood filmidir.

Spartacus

Bir insan ölünce her şeyini kaybeder ama bir köle ölünce sadece acılarını kaybeder
Spartacus
The Last Samurai (Son Samuray)
Japonya'nın modernizasyonuna dair olan hikâyede Yönetmenliğini Edward Zwick yapıyor ve başrolde Tom Cruise yeralıyor. Cruise'a Japon aktör Ken Watanabe ve Shin Koyamada eşlik ediyor. Konusu 1870'lerin Japonya'sında Amerikan ordusundan Yüzbaşı Nathan Algren, Japon İmparatorunun davetlisi olarak, ülkenin ilk modern ordusunu eğitmek üzere Tokyo'ya gelir. Algren, komuta ettiği japon ordusunun başında savaştığı Samuraylara esir düşer. Samurayların son lideri Katsumoto (Ken Watanabe) yeni düşmanlarının kim olduğunu ve ne olduğunu anlamak için onun öldürülmesine izin vermez ve onu yaşadıkları samuray köyüne götürür. Yüzbaşı Algren samuray kültürüyle tanışır ve çok etkilenir. Bir samuray savaşçısı gibi hareket etmeyi,kılıç kullanmayı öğrenince büyük bir kararın eşiğine gelir. İki taraf arasında kalmıştır ve onurunun doğru yolu göstermesini bekler. Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Son_Samuray

Kusursuz çiçek

Kusursuz çiçek nadir bir şeydir. tüm hayatını bundan bir tane bulmak için harcasan bile hayatın boşa gitmiş sayılmaz
The Last Samurai (Son Samuray)
The Devil's Advocate (Şeytanın Avukatı)
Şeytanın Avukatı, aynı isimli romandan uyarlanan 1997 yapımı bir Hollywood filmidir. Başrollerde Al Pacino, Keanu Reeves ve Charlize Theron oynamıştır. Film başarılı bir avukat olan Kevin Lomax(Keanu Reeves)'ın, zengin iş adamı John Milton ile tanıştıktan sonra garipleşen hayatını konu alır. Avukat Kevin Lomax, işinde başarılı olmayı o kadar ciddiye alır ki müvekkillerinin suçlu olduğu bilse dahi onları adaletin elinden kurtarmayı başarır. John Milton adında zengin bir işadamı ile tanıştıktan sonra New York'a yerleşir. New York'a yerleştikten sonra eşinin yaşadığı psikolojik sorunlar, avukat Lomax'ın da bazı gerçeklere ulaşmasını sağlayacaktır. Kaynak:https://tr.wikipedia.org/wiki/Şeytanın_Avukatı_(film)

Şeytan 20. yy.dan bahsediyor

Yükseliyorum Kevin bu artık benim zamanım
The Devil's Advocate (Şeytanın Avukatı)
The Last Samurai (Son Samuray)
Japonya'nın modernizasyonuna dair olan hikâyede Yönetmenliğini Edward Zwick yapıyor ve başrolde Tom Cruise yeralıyor. Cruise'a Japon aktör Ken Watanabe ve Shin Koyamada eşlik ediyor. Konusu 1870'lerin Japonya'sında Amerikan ordusundan Yüzbaşı Nathan Algren, Japon İmparatorunun davetlisi olarak, ülkenin ilk modern ordusunu eğitmek üzere Tokyo'ya gelir. Algren, komuta ettiği japon ordusunun başında savaştığı Samuraylara esir düşer. Samurayların son lideri Katsumoto (Ken Watanabe) yeni düşmanlarının kim olduğunu ve ne olduğunu anlamak için onun öldürülmesine izin vermez ve onu yaşadıkları samuray köyüne götürür. Yüzbaşı Algren samuray kültürüyle tanışır ve çok etkilenir. Bir samuray savaşçısı gibi hareket etmeyi,kılıç kullanmayı öğrenince büyük bir kararın eşiğine gelir. İki taraf arasında kalmıştır ve onurunun doğru yolu göstermesini bekler. Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Son_Samuray

Size nasıl yaşadığını anlatacağım

İmparator: -Bana nasıl öldüğünü anlat. Nathan Algren: - Size nasıl yaşadığını anlatacağım.
The Last Samurai (Son Samuray)
Baran
Tahran'da kış mevsimi gelmiştir. 17 yaşındaki genç Lateef, bir firmanın inşaatında kendi halinde çalışmaktadır. İnşaatta çalışan işçilere çay dağıtmak ya da yemek hazırlamak gibi küçük bir işi olan Lateef, bu halinden son derece mutlu ve de memnundur. Ancak bu güzel zamanlar kısa bir süre sonra sona erer. İranlı insanlardan ve Afganistan'daki savaştan kaçan mültecilerden oluşan işçilere bir yenisi eklenir. Rahman isimli Afgan da bunlardan biridir. Lateef'in işi artık Rahman'ındır ve bu durum Lateef'i fazlasıyla rahatsız etmektedir. Eski kolay işini kaybetmeyi kendine yediremeyen Lateef, Rahman isimli genci rahatsız etmeye ve ona zulmetmeye başlar. Ta ki Rahman'ın küçük sırrı ortaya çıkana dek... İran'ın ünlü yönetmenlerinden Majid Majidi'nin yazıp yönettiği film gösterildiği sene çeşitli festivallerde onlarca ödüle layık görülmüştü. Kaynak: http://www.beyazperde.com/filmler/film-44740/ https://www.youtube.com/watch?v=LB-RuIjabsM

Kimlik

- Kimliğin yoksa olmaz, imkansız. - Ağam ben bu şehirde garibem, bugün yeni başladığım işimde kimliğime el koydular. -Sabaha kadar aynı şeyi anlatırsın. Bana kimliğin lazım. Git ve kendine kimlik istemeyen bir yer bul.
Baran
Vizontele
Vizontele, 2001 yapımı Yılmaz Erdoğan - Ömer Faruk Sorak filmidir. Senaryosunu da Yılmaz Erdoğan'ın yazdığı film Hakkâri'de geçmekteyse de, burada çekim yapmanın zorluğu nedeniyle çekimler, Van'ın Gevaş ilçesinde yapıldı. Çoğunlukla BKM oyuncularının rol aldığı filmin 2004 yılında Vizontele Tuuba adlı bir devam filmi çekildi.

Sebep?!

"(Nazmi Bey) : Bu vizontele dünyayı evimize getirecek. (Siti Ana) : Sebep?!"
Vizontele
The Ugly Truth (Kadın Aklı Erkek Aklı)
The Ugly Truth (Türkçe: Kadın Aklı Erkek Aklı), 2009 yapımı bir Amerikan filmidir. Başrollerini Katherine Heigl ve Gerard Butler paylaşır.

Filmin konusu

Abby, bekârlığı dışında her soruna anında çözüm bulabilen bir TV programı yapımcısıdır. Reytingleri düşüş gösterince, işe yeni alınmış Mike’la ekip olmak zorunda kalır. Erkekler hakkında ipuçları vermekte olan bölümünün reytinglerdeki ani artışı, Mike’ın yerini garantiler. Abby, bekâr komşusu Colin’le tanıştığında ise doğru hamleleri yapmak için Mike’ın görüşlerine ihtiyacı olduğunu anlar. Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/The_Ugly_Truth

Kadınlar ne ister :)

Mike: size kadınlar hakkında bir şey anlatayım dinleyin kadınlar kurban olduklarına inandırmak isterler bizi. zevk için kalblerini kırdığımızı söylerler saçmalık! gerçek aşkı istiyoruz derler ama istedikleri listedeki maddelerdir mükemmmel mi yakışıklı mı doktor mu bu ölçütlere uyan erkekler sakın kendinizi kandırmayın......... size şöyle açıklayayım kişilik değil para ruh değil görünüş ne kadar gerçekten romantik olursanız olun bu etkileyici listedeki maddelerin yerini asla alamaz........
The Ugly Truth (Kadın Aklı Erkek Aklı)
The Taking of Pelham 1 2 3 (Metrodan Kaçış)
Metrodan Kaçış (Özgün ismi: The Taking of Pelham 123) Tony Scott'ın yönettiği, Denzel Washington ve John Travolta'nın başrollerde oynadığı 2009 ABD yapımı gerilim filmi. Film, Morton Freedgood (John Godey takma adı altında yazmıştır) tarafından kaleme alınan romanın film uyarlamasıdır. Daha önce 1974 ve 1998'te çekilen aynı isimli filmlerin yeniden yapımıdır. Filmin çekimlerine Mart 2008'de başlanmış ve film 12 Haziran 2009 tarihinde gösterime girmiştir. Kaynak: Vikipedi (http://www.wikiwand.com/tr/Metrodan_Ka%C3%A7%C4%B1%C5%9F_(film,_2009)) http://www.imdb.com/title/tt1111422/

Plan(!)

Plan-B : Plan-A yı uygulamak
The Taking of Pelham 1 2 3 (Metrodan Kaçış)
Baran
Tahran'da kış mevsimi gelmiştir. 17 yaşındaki genç Lateef, bir firmanın inşaatında kendi halinde çalışmaktadır. İnşaatta çalışan işçilere çay dağıtmak ya da yemek hazırlamak gibi küçük bir işi olan Lateef, bu halinden son derece mutlu ve de memnundur. Ancak bu güzel zamanlar kısa bir süre sonra sona erer. İranlı insanlardan ve Afganistan'daki savaştan kaçan mültecilerden oluşan işçilere bir yenisi eklenir. Rahman isimli Afgan da bunlardan biridir. Lateef'in işi artık Rahman'ındır ve bu durum Lateef'i fazlasıyla rahatsız etmektedir. Eski kolay işini kaybetmeyi kendine yediremeyen Lateef, Rahman isimli genci rahatsız etmeye ve ona zulmetmeye başlar. Ta ki Rahman'ın küçük sırrı ortaya çıkana dek... İran'ın ünlü yönetmenlerinden Majid Majidi'nin yazıp yönettiği film gösterildiği sene çeşitli festivallerde onlarca ödüle layık görülmüştü. Kaynak: http://www.beyazperde.com/filmler/film-44740/ https://www.youtube.com/watch?v=LB-RuIjabsM

Kim..

- Sen burada kiminle yaşıyorsun? - Yalnız adamın arkadaşı Allah'tır.
Baran
Vesikalı Yarim
Vesikalı Yarim, 1968 yapımı siyah-beyaz Lütfi Akad filmi. Hüzünlü bir aşk hikâyesini anlatan film, özgün sinema diliyle, Türk sinemasının klasiklerinden sayılmaktadır. Film, manav Halil'le pavyon şarkıcısı Sabiha'nın aşk öyküsünü doğal ve çarpıcı diyaloglarla anlatır. Dönemin diğer Türk filmlerine göre karakterler ve olaylar, gerçeğe daha yakındır. Film, Türkân Şoray'ın 1958 de başladığı sinema hayatında 1967 yılında çevirdiği Ana filmiyle aldığı ödülden sonraki ikinci büyük ödül aldığı filmdir ve oyuncunun gelecekte hem Türk sinemasının en iyi oyuncularından biri, hem geniş hayran kitlesine sahip bir yıldız olacağının işaretlerini taşır. Filmin akılda kalıcı unsurlarından biri de, Şükran Ay'ın seslendirdiği şarkılardır. Özellikle, finalde çalan Kalbimi Kıra Kıra şarkısı, filmle özdeşleşmiştir. Önemli özelliklerinden biri güçlü diyalogları olan filmin kimi replikleri de klasikleşmiştir. Bunların belki de en bilineni, Sabiha'nın Halil'e söylediği ve ilişkilerinin imkânsızlığını vurgulayan, "Çok eskiden rastlaşacaktık." cümlesidir.

Sabiha

Asıl şimdi yıktı beni...
Vesikalı Yarim