Neden Altını Çizdim?
Bir asır geçmiş... Herşey ne kadar tanıdık!
Yüz yıl öncenin ergenekonu: Katiller ordusu
Bir disiplin kadrosu içinde anonim kalmak Türk gençlerinin hoşuna gitmez. Meşrutiyet gençliği gibi Cumhuriyet gençliğinin de başlıca eksiği budur. Her gün aramızdan iltimaslıların ayrıldığını görüyorduk. Sivil vazifeler daha cazibeli idi.
İltimas, hepimizin şevkini kırdı. Akşamları mektepten çıktıkça bizi herkeslikten kurtarabilecek bir yardım arıyorduk.
Ben de Harbiye Nezareti'nde birçok kişi tanırdım. Fakat harpten sonra orası bir neferin, eşiğinden adım bile atamayacağı korkunç bir üniformalar sarayı olmuştu. Birisi bana Merkezi Umumi'nin sivil çeteler yaptığını, bu çeteye bildiklerimizin kumanda ettiğini, gidip Dr. Nâzım'ı görmekliğimi söyledi. Sivil-askerliği tercih ediyordum.
Hafta arası talimden sonra Merkezi Umumiye gittim. Doktor Nâzım bekleme odasına geldi; isteğimi kendisine anlattım.
Yüzüme baktı, güldü:
- Biz çetelere hapishaneden adam alıyoruz, dedi. Senin gibi genç arkadaşların yeri orası değildir.
Bu katiller ordusundan bir şey anlamadım. Kafamdaki harp şiiri söndü. Tersyüzü gene harbiye mektebine döndüm.
Neden Altını Çizdim?
Bir asır geçmiş... Herşey ne kadar tanıdık!
Yüz yıl öncenin ergenekonu: Katiller ordusu
Bir disiplin kadrosu içinde anonim kalmak Türk gençlerinin hoşuna gitmez. Meşrutiyet gençliği gibi Cumhuriyet gençliğinin de başlıca eksiği budur. Her gün aramızdan iltimaslıların ayrıldığını görüyorduk. Sivil vazifeler daha cazibeli idi.
İltimas, hepimizin şevkini kırdı. Akşamları mektepten çıktıkça bizi herkeslikten kurtarabilecek bir yardım arıyorduk.
Ben de Harbiye Nezareti'nde birçok kişi tanırdım. Fakat harpten sonra orası bir neferin, eşiğinden adım bile atamayacağı korkunç bir üniformalar sarayı olmuştu. Birisi bana Merkezi Umumi'nin sivil çeteler yaptığını, bu çeteye bildiklerimizin kumanda ettiğini, gidip Dr. Nâzım'ı görmekliğimi söyledi. Sivil-askerliği tercih ediyordum.
Hafta arası talimden sonra Merkezi Umumiye gittim. Doktor Nâzım bekleme odasına geldi; isteğimi kendisine anlattım.
Yüzüme baktı, güldü:
- Biz çetelere hapishaneden adam alıyoruz, dedi. Senin gibi genç arkadaşların yeri orası değildir.
Bu katiller ordusundan bir şey anlamadım. Kafamdaki harp şiiri söndü. Tersyüzü gene harbiye mektebine döndüm.
Türü
Deneme
Sayfa Sayısı
0
Baskı Tarihi
2000
ISBN
975-7462-94-2
Baskı Sayısı
3. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın çeşitli gazete ve dergilerde yayımlanmış yazılarından derlenen "Yaşadığım Gibi" yazarın, şair, hikayeci - romancı ve edebiyat tarihçisi olarak millî kültürümüzle ilgili özlü fikirlerini yansıtmaktadır.
Neden Altını Çizdim?
Bugün toplum mühendisliğine soyunmuş bir avuç insanın toplandığı çatı olarak tanıdığımız Encümen-i Dâniş zamanında başka düşüncelerle kurulmuş meğer!
Encümen-i Dâniş
Birkaç günden beri kafamda şu sualler dolaşıyor: "Bu yıl (1951), Encümen-i Dâniş'in açılışının yüzüncü yıldönümü! Bu müessese devam etseydi fikir hayatımız acaba nasıl olurdu?" Ve tabiatıyla arkasından ikinci bir sual geliyor: "Niçin devam etmedi?"