Türü
Hatırat
Sayfa Sayısı
377
Baskı Tarihi
mayıs 2011
Yazılış Tarihi
26 tmmuz 2010
ISBN
978-605-4195-75-6
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
istanbul
Editörü
Mehmet Kartal
Orijinal Adı
İşgalci
İşgal Altındaki Ülkelerin Liderleri
İşgal altında yaşayan bir ülke liderinin yaşamında bir farklılık olmalı. Bir başkalık ve kendine özgü, toprağına geleneğine özgü bir tarz olmalı yaşamında. Ona bakan onda halkını ve işgal edilmiş topraklarını görmeli...
Türü
Deneme
Sayfa Sayısı
364
Baskı Tarihi
2004
ISBN
9789750801761
Baskı Sayısı
7. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
"Beş Şehir"in asıl konusu hayatımızda kaybolan şeylerin ardından duyulan üzüntü ile yeniye karşı beslenen iştiyaktır. İlk bakışta birbiriyle çatışır görünen bu iki duyguyu sevgi kelimesinde birleştirebiliriz. Bu sevginin kendisine çerçeve olarak seçtiği şehirler, benim hayatımın tesadüfleridir."
Erzurum
Yataklı vagonda yolculuk şüphesiz çok rahat bir şey.Fakat insanı çok garip bir surette etrafından ayırıyor,adeta eski manasında yolculuğu öldürüyor.Bir mermi gibi sağla solla temas etmek fırsatını bulmadan gideceğiniz yere sadece yanınızda götürdüğünüz şeylerle varıyorsunuz../.. Asıl yolculuğu galiba 3.mevki vagonlarda aramak lazım.Gerçek hayatı halk arasında aramak lazım geldiği gibi ../.. İşte eski yolculukların sihrini yapan şeyler,bir kervana katılmak,bir handa gecelemek...
Türü
Diğer
Sayfa Sayısı
202
Baskı Tarihi
2005
Yazılış Tarihi
1978
ISBN
9755702458
Baskı Sayısı
0. Baskı
Ferit Edgü’nün 1975-2000 yılları arasında yazın, şiir, resim, dil, din, politika, erotizm üzerine düştüğü 500'den fazla ders notu... "Sanat, edebiyat üzerine birçok düşünür, denemeci, filozof çok şeyler söyledi. Hiçbiri bir tek tanım amacına yönelik değildi Çokluk, bir yorum zenginliği getirdi. Bu zenginlik arasında Ferit Edgü'nün de payı olacak bundan sonra."
Doğan Hızlan
Yazmak
Yazmaya başladığımda yaşadıklarımla yaşamadıklarım birbirine karışıyor. Bir süre sonra, yazdıklarımdan hangilerini yaşadığımı, hangilerini yaşamadığımı ayrımsayamaz duruma geliyorum. Yaşamadıklarımı yazarak yaşıyorum. Yaşadıklarım ise çoğu kez, tümüyle değişiyor. Bu deneyimin, yalnız yazarken değil, yaşarken de geçerli olduğunu sanıyorum: yalnız yaşadıklarımız değil, yaşamadıklarımız da biçimlendiriyor bizi.
Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
402
Baskı Tarihi
Haziran 2010
ISBN
978-605-384-211-8
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Editörü
Ender Haluk Derince
Mütercimi
Selim Yeniçeri
Bu cesur ve tamamen resmî olmayan portre, Steve Jobs’in isletme tarihindeki en büyük ikinci oyunu nasil sahneledigini anlatiyor. Kitap, bizi, 1970’lerdeki Silikon Vadisi’nin bas döndürücü günlerine geri götürüp Jobs’in olagan disi hayatina sokuyor: • Lisede toplum disina itilmis bir ögrencilik hayati • Ilk kurdugu sirketin iflasi • Gözden düsüsü • Apple’in ve bilgisayarin gelisim serüvenin arkasindaki itici güç hâline gelerek ilk büyük basariya ulasmasi • Müthis dönüsü üzerinde çalisarak Pixar’la birlikte eglence sanayinde devrim yapisi • Apple’daki tahtini geri isteyisi • Ve iPod’un sira disi basarisiyla, dijital çagin muhtemelen en büyük yenilikçisi olarak sayginligini geri kazanisi Kitap bittiginde, Disney Pixar’i henüz satin almis ve Jobs’u Disney’in en büyük hissedari yapmisti. Artik üçüncü oyun için de zemini hazirdi!
Tarih kahraman olması gerekenleri her zaman hatırlamaz!
Dünya her zaman adil olsaydı, Machintosh'u yaratan deha Jef Raskin olarak hatırlanırdı. Dünya her zaman adil değildir ve tarih kahraman olması gerekenleri her zaman hatırlamaz.
Türü
Hatırat
Sayfa Sayısı
406
Baskı Tarihi
Haziran 2007
ISBN
9944-125-12-1
Baskı Sayısı
2. Baskı
Basım Yeri
Gaziemir / İzmir
Editörü
Şeref Yılmaz
Yazan: AHMED ŞAHİN
Yazı Kaynağı: Zaman Gazetesi, Ailem Eki, Sayı: 228
Çileli bir devrin hikayesini Ali Ulvi Kurucu merhumun hatıralarından okumak büyük bir şans. Hayatını tamamen ilme adamış yüksek bir kâmet olan merhum Kurucu, hatıralarıyla da irşad vazifesini yerine getiriyor.
Neden Altını Çizdim?
İyi şiir nasıl ayıredilir? Ayırdedilmeli midir? Herkesin her yazdığı şiir "şiir" kabul edilebilir mi?
Şiirde Her Kelime Değerlidir
Gerçi şiir başka şeye benzemez. Nesir gibi değildir. Az, mahdut ve muayyen kelimelerle, hisler, tehassüsler, heyecanlar ve bazen derin düşünceler ifade edilecektir. Mısraların ölçüsü, kafiyesi, hece sayısı veya daha güç olan aruz vezni vardır.
Merhum İhsan Efendi'nin söylediği mühim sözlerden birisi de şudur:
"Bir şiirin, lügate bakılmadan anlaşıldığını bugün işitiyoruz. Böyle şey olur mu? Şiir için mutlaka kamusa bakılmak icap eder. Şiir bir oturuşta yazılamayacağı gibi, bir oturuşta anlaşılamaz da... Şiirin bir değeri vardır... Şair, kullandığı kelimelere dikkat eder, seçer, en münasibini alır. Okuyan da, acaba şair bu mısrada, şu kelimeyi hangi mânâda kullanmış; acaba neyi kasdediyor; acaba benim bilmediğim başka bir mânâsı var mı, diye lügate bakar..."
Türü
Deneme
Sayfa Sayısı
192
Baskı Tarihi
2010
ISBN
978-975-9161-49-1
Baskı Sayısı
4. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Editörü
Nihat Dağlı - Rifat Özçöllü
Mütercimi
İbrahim Kapaklıkaya
Orijinal Adı
From the Stage to the Prayer Mat
“Fakr övüncümdür.” buyuran Hz. Peygamber’e selam…
Fakr’a Övgü; baskı üstüne baskı yapan Hazreti İnsan ve Sonsuz Kulluk kitaplarının yazarı Rabia Christine Brodbeck’in İslam ve tasavvufla tanışma öyküsünü anlattığı kitap.
Dünyaca ünlü, İsviçreli bir modern dansçıyken derin özü keşfediş…
Rabia Brodbeck; Müslümanlıkla sadece tanışmakla kalmamış, İbn Arabî, Abdülkadir Geylanî, Hz. Mevlânâ, Hallac-ı Mansur, Beyazıd-ı Bestamî gibi büyük sufilerin kılavuzluğunda İslam’ın derin sokaklarında dolaşmış.
Türü
Diğer
Sayfa Sayısı
450
Baskı Tarihi
2006
ISBN
975-256-096-2
Baskı Sayısı
1. Baskı
Editörü
Seda Darcan Çiftçi
İsviçre ve Türkiye’de uzun yıllardır uyguladığı psikoterapi seanslarında ruhsal problemlerin envai çeşidine tanık olan Psikiyatr Dr. Merter, sıradan insanı ansızın pençesine alabilen ruh sıkıntısının, içinde bulunduğumuz benlik düzeyine sıkışıp kalmaktan, bir başka deyişle “yükselememekten” kaynaklandığını yazıyor.
Kısacası ben, sağlıklı bir yaşam sürsem, sevdiklerimle huzurlu ilişkiler kursam, yeteneklerimi ortaya koyabileceğim bir işe sahip olsam, düzenli olarak dua ve ibadet etsem bile, bir an geliyor huzursuzlanmaya başlıyorum; kafese kapatılmış bir kaplan gibi “kendi katımda” bir aşağı bir yukarı asabi asabi dolanmaktan kendimi alamıyorum. Ve bu, varoluşsal anlamda kendimi geliştirememekten kaynaklanıyor.
Merter, modern psikolojiden postmodern bilinç katagorileri kuramcılarına ve tasavvuf literatürüne kadar oldukça zengin bir kaynakçaya dayanan Dokuz Yüz Katlı İnsan’ında, çok katlı ego/nefs modelini oraya koyuyor ve benötesi (transpersonal) psikolojisinin kendine özgü terapi teknikleri çerçevesinde “yükselmenin sırlarına” işaret ediyor.
900 katlı bir gökdelen tasavvur edelim, bulutları yarıp uzaya doğru yükselen… Katların her birinde “biz” varız. Katlar yükseldikçe, letafet kazanan, nuru artan, kaygısı, korkusu azalan, muhabbetle gülümseyen bir başka biz… Bazı “bizlerimiz” varlıklarını daha ziyâde bodrum katlarda sürdürürken bazıları da yücelerden gülümsüyor… Ama en alt katların sakinlerinin bile, üst katlarda aynı muhabbetle gülümseyen asılları var.(…)
Alışveriş merkezlerinde gönülleri arzu ile titreyen insanlar, diskoteklerde parlak ışıklar altında hasretle birbirlerine bakan gençler ve balkonunda kafası dumanlanıp gözleri dalan “bilinçaltı dervişi” kardeşimiz, hepimiz istisnasız aynı arayış içerisindeyiz. İçinde sıkışıp kaldığımız bodrum katların kasvetinden kurtulup, daha ferah ve aydınlık katalara çıkarak hakikate yaklaşmak… Bu amaca ulaşabilmekse sadece bu âlemde mümkün.(…)
Psikolojik açıdan bakarsak, her kattaki “biz”, alt kişiliklerimizden birine, yani sahnede oynadığımız rolümüze tekabül eder. Bununla birlikte her rol, derununda bir parça huzursuzluk ve tatminsizlik taşır. Bu huzursuzluk bodrum katlarında had safhadadır. Hissedilen acı o denli yoğundur ki, o alt kişilik kendini anestezi etmek zorundadır. Bu nedenle bulabildiği en sert içkileri içerek, bazen de uyuşturucu alarak bu acıyı dindirmek ister. Teselliyi insanda arar. Geceyi beraber geçirdiği sevgilisine en romantik aşk sözcüklerini fısıldadıktan sonra, sabah uyandığında onu bir “acûze” gibi görür. Öyle ki ertesi akşam bir başkasına yönelir. Bir kattan diğerine geçmek, geçici bir rahatlığı da beraberinde getirir ama bir süre sonra o “huzursuzluk” kalpleri içten içe tekrar sarar. Eğer bir üst kata çıkmak mümkün olmazsa içinde bulunulan kat ne kadar mükemmel döşenmiş de olsa şartlar ne kadar da ideal görünse huzur giderek kaybolur. Gizli bir çağrı kulağımıza “Senin yerin burası değil” diye fısıldar.
Dokuz Yüz Katlı İnsan, sadece insanın bodrum katlardaki çözümlenmemiş gölgelerini değil de yardımseverlik, fedakârlık ve gerçek âşk gibi üst katlardaki latif duygularını de içine alan ego/nefs modelini ortaya koyuyor ve benötesi terapi tekniklerinden örnekler veriyor. Çözümlemeli rüya örneklerine yer veren Rüya Terapisi bölümü ve örnekli Aktif Hayal Kurma Teknikleri ve Hayır Terapisi, Merter’in yıllardır sürdürdüğü psikoterapi seanslarında bizzat uyguladığı terapi yöntemlerinin başında geliyor.
Vermek...
NEFES, "alma"nın "verme" olmadan anlamlı olamayacağını ve rahatlamanın sadece bu ikisi biraraya geldiğinde mümkün olabileceği gerçeğidir. Çağımız insanının sorunu "alma"dan öte "verme"yi unutmuş olması ve bu sebeple çatlayacak kadar sıkılmasıdır.
Türü
Hatırat
Sayfa Sayısı
229
Baskı Tarihi
2002
ISBN
975-6698-52-7
Baskı Sayısı
1. Baskı
Editörü
Seda Darcan Çiftçi
Mütercimi
Petek Budanur Ateş
Orijinal Adı
40 TAGE:ERFAHRUNGSBERİCHT EİNER TRADİTİONELLEN DERWİSCHKLAUSUR
Avrupa, Asya ve Amerika’da yaşamış, maneviyata eğilimli bir psikoterapistin halvet hikayesi:
Sırlar...
Sufiler arasında denir ki "Sırlar kendilerini açığa vurmazlar." Bunun anlamı deneyimlerin sadece onları almaya hazır olanlara gerçekten aktarılabildiğidir.
Türü
Hatırat
Sayfa Sayısı
229
Baskı Tarihi
2002
ISBN
975-6698-52-7
Baskı Sayısı
1. Baskı
Editörü
Seda Darcan Çiftçi
Mütercimi
Petek Budanur Ateş
Orijinal Adı
40 TAGE:ERFAHRUNGSBERİCHT EİNER TRADİTİONELLEN DERWİSCHKLAUSUR
Avrupa, Asya ve Amerika’da yaşamış, maneviyata eğilimli bir psikoterapistin halvet hikayesi:
AŞK
AŞK, düşünerek veya zorlayarak ulaşılabilecek birşey değildir. AŞK, isabet ettiğinde bu hakikatten bir rahmettir.
Türü
Hatırat
Sayfa Sayısı
229
Baskı Tarihi
2002
ISBN
975-6698-52-7
Baskı Sayısı
1. Baskı
Editörü
Seda Darcan Çiftçi
Mütercimi
Petek Budanur Ateş
Orijinal Adı
40 TAGE:ERFAHRUNGSBERİCHT EİNER TRADİTİONELLEN DERWİSCHKLAUSUR
Avrupa, Asya ve Amerika’da yaşamış, maneviyata eğilimli bir psikoterapistin halvet hikayesi:
Kendini aşmak...
Sufi geleneğinde insanın tekamülü Batı'daki gibi "kendini gerçekleştirmek (self- actualization)" değil kendini aşmaktır.