Elinizdeki kitapta, yazan değil konuşan Cemil Meriç var. Sosyoloji Notları ve Konferanslar, Cemil Meriç'in İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü'nde 1965'ten 1969'a kadar anlattığı dersleri, verdiği birkaç konferansın metnini ve bazı sohbetlerinden alınan notları içeriyor. Bu metinlerde Cemil Meriç, 'Cemil Hoca' yüzüyle görünüyor. Kendini ' yazar ve hocayım' diye tanımlamamış mıydı? Donmuş bir müfredatı anlatan bir 'hoca' değil, öğrencileriyle ve dinleyenleriyle birlikte sesli düşünen bir fikir adamı, Cemil Meriç. Bu sesli düşünmeler.
İki deli
Müsbet ilimler, insanın eline hudutsuz bir kuvvet verdi.
İki deli, dünyadan hayatı silebilir.
İnsanın eline bu kadar şeytanî bir kuvvet veren ilim mi sorumlu bundan?
Türkiye’nin güvenlik stratejilerine, yurt içindeki siyasi, ekonomik, teknolojik, çevresel ve sosyo-kültürel problemlerine yönelik bilimsel araştırmalar yapmak; karar alıcılara milli menfaatler doğrultusunda çözüm önerileri, karar seçenekleri ve politikalar sunmak Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi (BİLGESAM)’nin kuruluş amaçları arasında yer almaktadır.
Uzmanlık
Modern subay kadrosunun profesyonel niteliğini incelemenin ilk adımı profesyonelliği tanımlamaktır. Herhangi bir mesleğin bir hizmet türü olarak ayrıştırıcı özellikleri, o mesleğe özgü uzmanlık, sorumluluk ve birliktir.
UZMANLIK
Profesyonel bir insan, insan emeğinin belirli bir alanında özel bilgi ve becerilerle donanmış bir uzmandır. Uzmanlık, sadece, uzun süreli bir eğitim ve tecrübe ile elde edilir. Uzmanlık, mesleği, o meslekte bilgi sahibi olmayan insanlardan ayırmak ve meslek mensuplarının göreceli yeterliğini ölçmek için mesleki ehliyete yönelik objektif standartların temelidir. Bu tür standartlar evrenseldir. Bu standartlar bilgi ve beceriye bağlıdırlar ve de zaman ve mekana bakılmaksızın genel kullanımda uygulanabilir özelliktedirler. Sıradan beceri ve sanat sadece şimdiki zamanda varolur ve bunlara, evvelce ne olduğuna atıfta bulunmaksızın, varolan bir tekniğin öğrenilmesiyle hakim olunur. Fakat mesleki bilgi, tabiatı itibariyle entelektüeldir ve yazıyla muhafaza edilmeye uygundur. Mesleki becerinin tarihi vardır ve mesleki yeterliğin özünde, bu tarih hakkında belli bir düzeyde bilgi yeralır. Mesleki bilgi ve becerinin geliştirilmesi ve aktarılması için araştırma ve eğitim kurumlan gereklidir. Akademik dergiler, konferanslar ve personelin uygulama ve öğrenim arasında sirkülasyonu yoluyla mesleğin akademik ve uygulama alanları arasındaki temas korunur.
Mesleki uzmanlıkta, ayrıca, normal meşguliyetlerin yoksun olduğu bir genişlik boyutu mevcuttur. Mesleki uzmanlık, toplumun tüm geleneksel kültürünün bir dilimidir. Profesyonel insan becerisini ancak, parçası olduğu bu daha geniş gelenekten haberdar olduğu takdirde başarıyla uygulayabilir. Öğrenilmiş meslekler, sadece toplumun tüm öğrenim yapısının bütünleyici bir parçası olduğundan “öğrenilmiş” mesleklerdir. Buna bağlı olarak, mesleki eğitim iki safhadan oluşur: ilki geniş, liberal ve kültürel arkaplanı, İkincisi ise mesleğin özel becerileri ve bilgisini yerleştirir. Profesyonel insanın liberal eğitimi, normalde toplumun bu amaca adanmış genel eğitim kurumlan tarafından sağlanır. Öte yandan, mesleki eğitimin ikinci veya teknik safhası, bizzat meslek kuruluşları tarafından faaliyeti sürdürülen veya meslekle bağlantılı olan özel eğitim kurumlan tarafından verilir.
Sosyolojide Temel Fikirler, ondokuzuncu ve yirminci yüzyılların büyük sosyolojik düşüncelerine bir giriş çalışması olarak hazırlanmıştır. Hedef kitlesi sosyoloji ve ilişkili sosyal bilim derslerine devam eden Lisans ve Hazırlık Sınıfı öğrencileridir. Kitabın ilgi odağı, sosyoloji ve toplumsal düşüncenin -içinde yaşadığımız dünyayı anlama, yorumlama ve bazı örneklerde değiştirme aracı olarak- gelişiminde etkili olan temel fikirlerdir. Kitap üç ana kesim veya döneme bölünmüştür:
1. Klâsik Dönem: Kurucu Babalar ve Çağdaşları,
2. Modern Dönem,
Sosyolojinin temel soruları
Toplum kendi üyelerinin toplamından daha fazla bir şey midir? Toplum kendi başına bağımsız bir gerçekliğe ve kendi yapısı içinde yer alanların yaşantıları ve kaderlerini kontrol yeteneğine sahip bir şey midir? Aksine insan, toplumu ve kendi geleceğini kontrol ve belirleme yeteneğine sahip özgür bir fail midir?
Arka Kapak:
KITLESEL GÖZETIM-VERILERIN KÖTÜYE KULLANIMI-SIBER SAVAŞ
Çok iyi kaleme alınmış etkileyici bir kitap
Deutschlandfunk (Radyo Kanalı)
Dijital Büyük Birader
George Orwell 1984'te "Yalnız olmakla bağlantılı herhangi bir şey yapmak, örneğin hep yalnız yürüyüş yapmak da tehlikeli olabilirdi." yazmıştı çünkü bu "bireyciliğe ve olağan dışılığa” işaret edebilirdi. Google'ın Houston'da bir adamın posta kutusunda çocuk pornosu ile ilgili fotoğraflar bulması nedeniyle bu adamın çocuk pornografisi şüphesiyle Ağustos 2014'te tutuklanması bu duruma uyar. Çocuk pornografisinin yayılması hiç şüphesiz tiksindirici bir şey ve suçtur fakat asıl soru, suç teşkil eden herhangi bir şeye dair başlangıç şüphesi barındırmayan, hakkında mahkeme kararı bulunmayan, somut bir gerekçe olmadan herhangi bir mailin "potansiyel sapma emaresinden” dolayı incelenip incelenemeyeceği sorusudur, aynı zamanda global "Büyük Birader” olarak Google'ın e-mail içeriğini sansürden geçirme, ahlaki veya hukuki merci rolünü üstlenme ve kuralları belirleme yetkisinin olup olmadığı sorusudur. Böylece demokratik kontrol; yasamanın, yürütmenin ve aynı zamanda da yargının kontrolü, tamamen kendi veya hissedarlarının keyfine göre istediği gibi davranan bir şirkete geçmektedir. Bir şeyin "anormal" veya "şüpheli" olduğunu, herhangi bir yazılımcı tarafindan geliştirilen algoritma belirlemektedir. Olayın gerçek saatinde bizzat keşfedememiş olsalar da, normalden sapma gösteren durumlar, güvenlik makamlarına bildirilmektedir.
Devamlı gözetleme durumu, sadece cezai müeyyidelere yol açmak zorunda değildir. Bu durum ileride kesinlikle farklı sonuçlar doğurur, örneğin kişi kendisi için doğru olmayan bir besin satın aldığı için ya da sağlıklı beslenmediği için, gelecekte sigortaya daha yüksek meblağ ödemek zorunda kalabilir. Mesela araba, tekerlekli bir veri belleği konumunda olursa, hız sınırının aşıldığı durumlar canlı olarak anında bildirilebilir veya daha sonra bu bilgiler kara kutudan alınabilir. Eğer ev Google firma ağına bağlı bir gözetleme sistemiyle donatılmışsa herhangi bir anda sadece ev ısısı değil, aynı zamanda da sigara, içki içilip içilmediği, sesli kutlama yapılıp yapılmadığı da ölçülebilir. Evde kalan kişi sayısının tespiti, televizyon alışkanlıklarının ölçülmesi ve değerlendirilmesi gibi konular ise çocuk oyuncağıdır. Evde kullanılan tüm cihazlar prize takıldığında eski, bozuk veya fazla enerji tükettiği için değiştirilecek olan süpürgenin yerine yenisi Amazon aracılığıyla kapınızın önüne gelmiş olabilir. Büyük Birader politik bir diktatör olmak zorunda değildir: O, günlük hayat için candan bir yardımcı kılığında gelir; diktatör ise sessizce, kendiliğinden onu takip eder. Eskiden, "özgürlük, milim milim ölür” denirdi, bugün ise onun ölümü 'bit' ve "bayt” ölçeğinde olmaktadır.
Elinizdeki kitapta, yazan değil konuşan Cemil Meriç var. Sosyoloji Notları ve Konferanslar, Cemil Meriç'in İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü'nde 1965'ten 1969'a kadar anlattığı dersleri, verdiği birkaç konferansın metnini ve bazı sohbetlerinden alınan notları içeriyor. Bu metinlerde Cemil Meriç, 'Cemil Hoca' yüzüyle görünüyor. Kendini ' yazar ve hocayım' diye tanımlamamış mıydı? Donmuş bir müfredatı anlatan bir 'hoca' değil, öğrencileriyle ve dinleyenleriyle birlikte sesli düşünen bir fikir adamı, Cemil Meriç. Bu sesli düşünmeler.
Demystification
Sosyolojinin bize kazandırdığı ilk vasıf, demystification, hakikati yalanlarından soyabilmektir.
Türkiye’nin güvenlik stratejilerine, yurt içindeki siyasi, ekonomik, teknolojik, çevresel ve sosyo-kültürel problemlerine yönelik bilimsel araştırmalar yapmak; karar alıcılara milli menfaatler doğrultusunda çözüm önerileri, karar seçenekleri ve politikalar sunmak Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi (BİLGESAM)’nin kuruluş amaçları arasında yer almaktadır.
Profesyonel Askerlik
Meslek, hayli ihtisaslaşmış nitelikleriyle kendine özgü bir işlevsel grup türüdür. Heykeltıraşlar, stenograflar, müteşebbisler ve reklam yazarlarının tümü birbirlerinden farklı işlevlere sahiptir, ancak bu işlevlerin hiçbiri tabiatları itibariyle mesleğe özgü değildir. Fakat profesyonellik, bir doktor veya hukukçunun özelliği olması ile aynı anlamda, modern silahlı kuvvetlerdeki subayın da özelliğidir. Profesyonellik, günümüz silahlı kuvvetler subayını, önceki çağların savaşçılarından ayrıştırmaktadır. Bir mesleki organ olarak subay kadrosunun varlığı, sivil-asker ilişkileriyle ilgili modern meseleye kendine özgü özelliğini kazandırmaktadır.
Sosyolojide Temel Fikirler, ondokuzuncu ve yirminci yüzyılların büyük sosyolojik düşüncelerine bir giriş çalışması olarak hazırlanmıştır. Hedef kitlesi sosyoloji ve ilişkili sosyal bilim derslerine devam eden Lisans ve Hazırlık Sınıfı öğrencileridir. Kitabın ilgi odağı, sosyoloji ve toplumsal düşüncenin -içinde yaşadığımız dünyayı anlama, yorumlama ve bazı örneklerde değiştirme aracı olarak- gelişiminde etkili olan temel fikirlerdir. Kitap üç ana kesim veya döneme bölünmüştür:
1. Klâsik Dönem: Kurucu Babalar ve Çağdaşları,
2. Modern Dönem,
Demokrasi ve Oligarşi
(Robert) Michels, teorisyen dostları Pareto ve Mosca gibi, yüzyılın başında, kitle demokrasisinin Avrupa'yı hâkimiyeti altına alır göründüğü, sosyalist ve komünist fikirlerin revaçta olduğu ve gerçek demokrasinin -halkın kendisi için, kendisi tarafından yönetiminin- geldiğinin ilân edildiği bir dönemde yazmıştır. Ancak Michels, tıpkı Pareto ve Mosca gibi, giderek bu demokrasinin imkânsız hale geldiğini ve oligarşinin kaçınılmaz olduğunu düşünmeye başlar. Onun tezinin temelini, kitle demokrasilerinde örgütlenme ihtiyacı ('demokrasi örgütsüz düşünülemez') ile büyük örgütlerin oligarşi eğilimi ('Kim organizasyondan söz ediyorsa, oligarşiden söz etmektedir') arasında bir çelişki bulunduğu düşüncesi oluşturur.
Bir kitle demokrasisinde, birey tek başına bir güce sahip değildir. Sadece örgütler içinde diğerlerine katılarak sesini duyurabilir ve bu durum özellikle eğitim ve paradan, siyasal dizginleri ele geçirecek bağlantılardan yoksun çalışan sınıflar için doğrudur. Ancak, delegeler "kitleleri temsil etmek ve onların iradesini gerçekleştirmek" amacıyla seçilecekleri için, bu kitle örgütleri içinde kararların alınmasında kimse belirleyici konumda olamaz. Ayrıca, etkili olmak için bu örgütlerin tam-gün çalışan elemanlara ve idari kurallar ve düzenlemeler hiyerarşisine ihtiyaçları vardır. Fakat, gerek resmi görevliler gerekse örgüt liderleri arasında çok geçmeden oligarşik eğilimler gelişmeye başlar.
- Memurlar bilgi üzerindeki uzmanlıkları ve güçlerini kararları etkilemek için giderek daha fazla kullanmaya başlarlar.
- Giderek, bürokrasilerde bir kariyer yapısı gelişir ve 'terfi çılgınlığı' ortasında, kişinin üstlerine itaati çok geçmeden yetenekten fazlasını anlatmaya başlar. Böylece, bireysellik ve eleştiri kısa bir süre içinde ortadan kaldırılmaya ve ezilmeye çalışılır ve tepedekilerin gücü artırılır.
- Giderek, bu örgütlerin tepesindekiler, örgütün hedeflerine ulaşmaktan çok kendi güçleri ve ayrıcalıklarını sürdürmekle ilgilenirler. Örgüt bir aracın amacından ziyade bizzat amaç haline gelir; örgüt politikaları, radikal eylemler, örgütün yıkımına yolaçabilecekleri korkusuyla, giderek daha muhafazakâr olmaya başlar; liderlik tüm karar mekanizmasını ve atamaları hâkimiyetine alır ve kendi gücü üzerindeki denetimleri kaldırır ve mümkün olduğu yerlerde, kendini örgütün can damarı ilân eder.
- Giderek, sıradan üyeler kendilerini örgütten, karar alma sürecinden dışlanmış halde bulurlar. Onlar toplantılar ve belgelerin kuralları, işlemleri ve özel dilini anlaşılmaz bulur ve toplantılara,kararlara katılmayarak ve böylece liderin gücünü artırarak tepkiverirler. Örgütsel yapıların tepesindekiler elit bir hayat tarzı benimsemeye ve hatta bu yüzden çalışma yerine dönmeyi çok zor bulmaya başlarlar. Onlar kendi başlarına yeterli olduklarınainanmaya, kitlenin aşırı övgüsünü doğal görmeye ve örgüt için,'insanlar' için en iyi olanı sadece kendilerinin bildikleri propagandalarına inanmaya başlarlar.
Elinizdeki kitapta, yazan değil konuşan Cemil Meriç var. Sosyoloji Notları ve Konferanslar, Cemil Meriç'in İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü'nde 1965'ten 1969'a kadar anlattığı dersleri, verdiği birkaç konferansın metnini ve bazı sohbetlerinden alınan notları içeriyor. Bu metinlerde Cemil Meriç, 'Cemil Hoca' yüzüyle görünüyor. Kendini ' yazar ve hocayım' diye tanımlamamış mıydı? Donmuş bir müfredatı anlatan bir 'hoca' değil, öğrencileriyle ve dinleyenleriyle birlikte sesli düşünen bir fikir adamı, Cemil Meriç. Bu sesli düşünmeler.
Taraf tutmayan insan, şahsiyeti felce uğramış insandır.
Taraf tutmayan insan, şahsiyeti felce uğramış insandır.
Kimse tarafsız değildir ve tarafsız bir sosyoloji de yoktur.
Sosyal ilimlerle uğraşan her insanın alacağı ilk ders, sosyal ilimlerin relatifliğidir. Boukharine, "Her sınıfın ayrı bir sosyal ilmi vardır" derken, belki biraz mübalağalı bir hüküm veriyor. Ama sosyal ilimler kadar yalanın cirit oynayabileceği saha yoktur. Bütün sosyal ilimler, insan denen, dişleri ve tırnakları henüz sökülmemiş olan o mahlûkun suç ortaklığını yapmaktadır.
https://www.imdb.com/title/tt0175880/
San Fernando Valley'de sıradan bir günde ölmek üzere olan bir baba, genç karısı, bir erkek bakıcı, kaybolmuş ünlü bir oğul, aşık bir polis, dahi bir çocuk, eskiden dahi bir çocuk olan bir adam, bir şov programı sunucusu ve yabancılaşmış bir kız bir hikayenin farklı parçalarında yerlerini alacaklardır. Bu insanlar, unutulmaz bir heyecanla sonlanacak bu gün içinde, şans, hareket, geride bırakılan zaman ve rastlantılar yumağında adeta birbirlerinin hayatlarının içinden zikzaklar çizerek geçecek ve birbirlerini çözümleyeceklerdir.
Manolya
https://www.imdb.com/title/tt0113264/
In a distant future, egalitarianism has created a truly equal state. The cost? The sacrifice of everything great about humankind. The question: is peace worth the price?