İnsancıl İlke

İnsancıl ilkenin zayıf ve güçlü olmak üzere iki versiyonu mevcuttur.
İnsancıl ilkenin zayıf ve güçlü olmak üzere iki versiyonu mevcuttur.
Sıradan insanlar sadece zamanlarını nasıl harcayacaklarını düşünürler; herhangi bir yeteneğe sahip insan onu kullanmaya çalışır.
Enformasyon teknolojisindeki devrim, mekân ve zamanı, yüzünü geleceğe yüzünü geleceğe dönmüş yeni bir "dünya oikoumene"si doğuracak şekilde sıkıştırır.Bell, geçmişteki toplumların öncelikle mekânla
Yirmi yıl kadar önceydi, ülkemizi ziyaret etmekte olan bir Fransız Türkolog'a Fransız öğrencilerin Türkçe öğrenirken zorlanıp zorlanmadıklarını sormuştum.
Zaman hakikaten kendi kanunları olan müstakil bir cihazdır ki, bazan behemahal yeniden yaşamak ister gibi yakamıza sarılır ve bizi kendi âlemine çağırır.
— Ölümden tam bir dakika önceki o an, diye başladı. (Kendini hatıralara kaptırmış, her şeyi unutmuş gibiydi.) Merdivenden çıkarken, tam idam sehpasına ayağını bastığı an...
Ve zaman, küçük mutluluklarıyla yeniden akmaya başlamıştı; ama artık günler kendileri için yaşanmıyordu.
Hiçbir zaman canı sıkılmamıştı. Fizik kurallarına ters gibi görünen bir ilke vardı çünkü: Zaman ancak içi boş olduğu zaman ağırdı.
Zaman müstakim bir hat üzerinde hareket etmiyor ki, başlangıç ve sonu birbirinden uzaklaşsın. Belki dünyanın hareketi gibi bir daire içinde dönüyor.
Kurşun yaraları vardı başından beri. Yağmur yağdığında zamanın tozu akardı yarasından, kurum gibi! Ama gözü alışınca insanın, yaraları görmezsin. Bizim gözümüz böyle alıştı.