Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
438
Baskı Tarihi
Mayıs 2008
ISBN
978-975-9169-77-0
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Editörü
Fahri Özdemir
"Bu çıkmazı aşmak için, bir zihin devrimine gerek vardır. Türkiye'de çağdaş ve özgürlükçü düşünce, kendisini yetmiş veya seksen yıldan beri cenderesine alan ipoteği atmalı, Türk modernleşmesinin tarihi eleştirel bir gözle yeniden değerlendirilmelidir."
Ancak bu kambur atıldıktan sonradır ki, Kemal Atatürk adındaki parıltılı ve trajik insan, gerçek boyutlarında ele alınabilir; Türkiye gibi toplumlarda yüzyılda bir yetişen bu büyük kabiliyet, olağanüstü ihtirasları ve olağanüstü hatalarıyla, tarihte ait olduğu yere konabilir."
Neden Altını Çizdim?
Çok etkileyici!...
Düşünsel Çıkmazlar, Duygusal Fırtınalar
Düşünsel, ahlaki, ritüel, geleneksel zenginliklerinden soyulmuş, kültürel kökenleriyle bağı koparılmış, bağımsız düşünme ve gelişme imkânları yokedilmiş, özünde kendisine düşman bir ideolojinin cenderesi içine alınmış bir din enkazını İslamiyet diye sunan Türkiye Cumhuriyetinin, aydınlanmayı dinde arayan insanlarda doğuracağı düşünsel çıkmazların ve duygusal fırtınaların boyutları ise, herhalde Fransa'dakinden çok daha vahim olmak zorundadır.
Türü
Hatırat
Sayfa Sayısı
207
ISBN
978-605-4195-17-6
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Editörü
H.Ahmet Menteş
Hutbe!
Asıl imanî telkin ve fikrî donanım özellikle üniversiteli gençlere bu iki mescitte (Soğanağa ve Yakupağa Mescitleri) kültürlü bir hatibin irad ettiği hutbelerle mümkün oluyordu. Her ikisi de küçücük birer mahalle camileriydi. Diyanet dikte ettirse de hatip Emin Işık, özel uslubuyla konuyu asıl mecrasına oturturdu.
"Muhterem Müslümanlar, bize ulaşan yazıda bugünkü hutbemizin konusu trafik kazalarıyla ilgili. Ancak sizle günlük ulusal basın aracılığıyla herşeyden haberdarsınız. biz şimdi gelelim ahlakımızın ve imanımızın uğradığı kazalara..." der ve kendi hazırladığı güncel-aktüel hutbeye geçerdi. Hutbelerini tarihi derinlikle güncel gelişmeler arasında kurduğu bağlantılarla cemaate takdim ederdi.
Diksiyonu, ses tonu, muhtevası ve veciz üslubuyla dinleyenler üzerinde çok etkili olurdu. Biz o günkü cuma hutbesini alır ve aylık Fikir ve Sanatta Hareket Dergisi'nde yayınlardık. Mescitte yapılan bu konuşmalar daha sonra "Devlet Kuran İrade" adıyla kitap olarak yayınlandı.
Türü
Diğer
Sayfa Sayısı
221
ISBN
9944588105
Baskı Sayısı
0. Baskı
32 Kısım tekmili birden...
Ayrı ayrı nedenlerle, farklı zamanlarda, farklı dergilerde daha çok Yolcu'da Edebiyat Karın Doyurmaz Çay İçerir ve Şiiri Özlüyorum'da Portreler başlığı altında yayımlanan yazıları ki kazandıracak bir bağlam oluşturmaya çalıştım.
Otuz İki Kısım Tekmili Birden başlığı altındaki isimlere, sinema yazılarımdan seçtiğim metinleri ekledim. Bu bölüm, araya girmiş parçalar biçiminde değerlendirilebilir.
Türü
Diğer
Sayfa Sayısı
93
Baskı Tarihi
2007
ISBN
975-8692-07-0
Baskı Sayısı
3. Baskı
Editörü
Adnan İnanç
Mütercimi
Ali Aydın
Dine dinsizlik mi karşı yoksa başka şeyler mi bu konu hakkında güzel bir eser.
Tevhid
Tevhid, bütün âlemin tek bir gücün elinde bulunan bir hükümdarlık olduğunu; bütün insanların aynı kökten yaratıldığını, tek bir irade tarafından idare edildiğini, hepsinin aynı hedefe yöneldiğini, aynı cinsten yaratıldıklarını, tümünün tek bir ilah olduğunu ve O'ndan başka bütün güçlerin, sembollerin, değerlerin, alametlerin yok edilmesi gerektiğini vurgular.
Türü
Diğer
Sayfa Sayısı
93
Baskı Tarihi
2007
ISBN
975-8692-07-0
Baskı Sayısı
3. Baskı
Editörü
Adnan İnanç
Mütercimi
Ali Aydın
Dine dinsizlik mi karşı yoksa başka şeyler mi bu konu hakkında güzel bir eser.
Şirk
Şirk Allahsızlık anlamına gelmez. Zira müşriklerin bizden fazla ilahları vardır! Müşrik Allah'a inanmayan, Allah'a tapmayan kimse değildir. Bildiğimiz gibi İsa, Musa, İbrahim'in karşıtları müşriklerdir, ilahları olmayanlar değil.
..
Bundan dolayı "müşrik" dindardır ve dini bir şahsiyete sahiptir. Fakat gerçek dini ölçüler ve dini hakikatler açısından yanlış bir yola sapmıştır. Yanlış din dinsizlikten farklı bir şeydir. Dolayısıyla şirk bir dindir ve insanlık tarihinin en eski din biçimi olarak kabul edilmiştir.
Türü
Diğer
Sayfa Sayısı
93
Baskı Tarihi
2007
ISBN
975-8692-07-0
Baskı Sayısı
3. Baskı
Editörü
Adnan İnanç
Mütercimi
Ali Aydın
Dine dinsizlik mi karşı yoksa başka şeyler mi bu konu hakkında güzel bir eser.
Küfür
Küfür örtmek anlamındadır. Tıpkı ekin işinde olduğu gibi. Önce tohum ekilir, sonra da onun üzeri toprakla örtülür. İnsanın içinde de hakikat vardır. Ancak bu hakikatin üstü cehalet, kin, menfaatçilik veya mutlak bir bilgisizlik gibi sebeplerden dolayı siyah bir perde ile kaplanmış ve örtülmüştür. Bu nedenle ona küfür denir. Fakat bu küfür, din hakikatinin üzerini, dinsizlik vasıtasıyla örtmek değil; aksine din gerçeğinin üzerini, başka bir din ile örtmektir.
Türü
Diğer
Sayfa Sayısı
264
Baskı Tarihi
2005
Yazılış Tarihi
1981
ISBN
975-437-016-8
Baskı Sayısı
14. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Medrese
Medrese, bugünkü gibi, çeşitli ilim sahalarında öğrenci yetiştirecek kadar ihtisas kazanmış kimselerin kendilerine talip olan öğrencilere sistemli bilgi vermesi esasına dayanır. Burada eğitim bakımından en önemli husus, öğrenimin belli kalıplar içinde dondurulmamış olmasıdır. Sınıf yerine ders esası vardır. Bir öğrenci istediği hocadan, istediği dersi alır; bütün öğretimini bir tek medresede başlayıp bitirmeside gerekmez. Herhangi bir ders sahasında başka bir yerde çok meşhur olmuş bir hoca varsa, oraya giderek o dersi okuyabilir. Böylece son derece verimli bir akademik rekabet esası getirilmiştir. İmtihanlar da sadece dersin hocası tarafından değil, bir imtihan heyeti tarafından yapılır. Ayrıca hocaların tayin, terfi, vs. meseleleri bizim şimdi kullandığımız usulden daha çok İngiliz ve Alman üniversitelerindekine benzemektedir.
Bir kente yürüyen ordu
Yeniden yürüyorum. Rüzgar bir vapur düdüğünün çığlığını getiriyor. Yapayalnızım, ama bir kente yürüyen ordu gibiyim... Şu anda, denizlerin üzerinde müzikle çalkalanan gemiler var; Avrupa'nın bütün kentlerinde ışıklar yanıyor; Berlin sokaklarında komünistlerle naziler çarpışıyor, işsizler New york kaldırımlarını arşınlayıp duruyorlar; sıcak odalarda, tuvalet masalarının karşısına geçmiş kadınlar, kirpiklerini boyuyorlar. Ve ben burada şu ıssız sokaktayım.Neukölln'deki bir pencereden sıkılan her kurşun, götürülen yaralıların her kanlı çığlığı,süslenen kadınların her ufacık, şaşmaz el hareketi, adımlarımın her birine, kalbimin her atışına yanıt veriyor.
Türü
Diğer
Sayfa Sayısı
221
ISBN
9944588105
Baskı Sayısı
0. Baskı
32 Kısım tekmili birden...
Ayrı ayrı nedenlerle, farklı zamanlarda, farklı dergilerde daha çok Yolcu'da Edebiyat Karın Doyurmaz Çay İçerir ve Şiiri Özlüyorum'da Portreler başlığı altında yayımlanan yazıları ki kazandıracak bir bağlam oluşturmaya çalıştım.
Otuz İki Kısım Tekmili Birden başlığı altındaki isimlere, sinema yazılarımdan seçtiğim metinleri ekledim. Bu bölüm, araya girmiş parçalar biçiminde değerlendirilebilir.
Nuri Pakdil
"Nuri Pakdil kimdir?" sorusunun yanıtı, onun yapıtlarında gizlidir.
-Ben gözü kapalı, kalbi açık bir insanım.
-Yüce Varlık tarafından, yeryüzünün halinden devamlı müteessir olmaya görevlendirilmişim.
-Ben direnişi çok seviyorum, inandırıcılık gücü var da ondan.
-Özcesi: gururluyum ama kibirli değilim.
-Tekil bana çoğuldan daha etkin görünür daima. Böyle olmakla birlikte, zaman zaman gövde gösterisini severim doğrusu.
-Hiç alışmadım gülmeye / Hüzün vicdanıma da uygun.
-Yeni baştan başlayabilseydim hayatı / aynı yerde koşmak isterdim heralde.
İnsan davranışları ve Hümanizm
Sarsılmaz bir inatçılık beliriyor yüzünde, bir güven kumkuması haline girmiş. Şunları geçmeden şunları söylediğini duyuyorum:
"Birisi, belli bir toplumsal çevre, bir arkadaş topluluğu için yazıyordum derse, ona sözüm yok. İyi bir iş yapıyor demektir. Siz de belki gelecek kuşaklar için yazıyorsunuz. Kendinize rağmen, bir başkası için yazdığınıza eminim."
Yanıt bekliyor, konuşmadığımı görünce devam ediyor:
"Belki de insanlardan tiksiniyorsunuzdur..."
Bu yanıltıcı uzlaşma çabasının altından ne çıkacağını biliyorum. Benden pek az şey istiyor, bir yaftayı kabullenmemi istiyor sadece. Ama bir tuzak bu, ona baş eğersem beni sınırlamış, yeniden kurmuş ve aşmış olacak. Çünkü hümanizm, bütün insan davranışları kendi malı haline getirir ve hepsini birbirine karıştırır.