Türkiye

Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
208
Baskı Tarihi
2016
Yazılış Tarihi
1999
ISBN
178-975-470-732-8
Baskı Sayısı
14. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
İletişim
Alanında otorite olarak kabul edilen Ahmet Yaşar Ocak bu kitabında yer alan makaleleriyle, Tanzimat’la başlayarak bütün Cumhuriyet tarihi boyunca, gündelik hayattan siyasete, hukuktan kültüre birçok alanda zaman zaman ateşli tartışmaların, zaman zamansa çatışmaların konusu olan İslâm’ın rolü meselesine ışık tutuyor. Kitap, ‘Türk’, ‘Ortodoks’, ‘Heterodoks’, ‘Halk’ ya da ‘Fundamentalist’ gibi öntanımlarla anılan ve tartışılan İslâmiyet kavramına açıklık getirmeyi amaçlayan 10 makaleden oluşuyor.

Basitçi komplo teorileri

Neden siyasal arenada MNP MSP RP ve FP gibi bir partinin ortaya çıktığını kimsenin sormadığı gibi, neden başlangıçta meslek okulları olarak açılan bu okulların meslek okulları olmaktan çıktığı sorusunu da kimse sormamıştır; onun yerine, bunların cumhuriyet ve devrimler için, laiklik için tehlike oluşturduğu varsayımıyla, bu sorular, "laikliğin elden gitmesi", "devrimlerden ödün vermek", "şeriatı, irticaı hortlatmak" gibi, ucuz ve basitçi komplo teorileriyle cevaplandırılagelmiştir

Türü
Roman
Sayfa Sayısı
358
Baskı Tarihi
Nisan 2001
Yazılış Tarihi
1954
Baskı Sayısı
3. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Yapı Kredi
Editörü
Turan Alptekin

Artık Dönemezsiniz

- Size kendi hakikatinizi söyleyeyim! Artık dönemezsiniz. Çünkü hiçbir şeyden vazgeçemezsiniz. Bütün tenkitlerinize ve küçük görmelerinize rağmen rahat ve güzel bir karınız var, ayrıca bir metresiniz var ki çıldırıyorsunuz. Kızınız, oğlunuz için her an kendinizi fedaya hazır olduğunuza da eminim. Üstelik şöhreti, hattâ abes telâkkî ettiğiniz işler içinde olsa bile hareketi seviyorsunuz. Hulâsa bir ahtapot gibi sayısız kollarla dünyaya yapışmışsınız! Hiçbir şeyden ayrılamazsınız. Nasıl döneceksiniz? - Dönmek istemiyorum, dedim, sadece biraz daha mâkul... Tekrar güldü: - Mâkul... Mâkul... diye başını salladı. Hayır siz mâkulü aramıyorsunuz! O kadar budala değilsiniz. Aklın kendisi için işleyen bir cihaz olduğuna kaniyseniz o başka... Hayır, sizin aradığınız başka bir şey. - Ben doğruyu arıyorum. Yahut istiyorum, bir parçacık olsun... - Doğru, ya bütün olur, ya hiç olmaz... Dostum, sizin bahsettiğiniz sağlam kıymetler ancak bir lokma, bir hırka yaşamağa razı olanlar içindir. Sizin gibi her şeyi ve hepsini birden isteyenler için değil! Bütün ve halis şahsiyet her şeyden evvel kendisiyle yetinmeyi icap ettirir. Bir tekme ile bütün iç dünyamdan uzaklaşmıştım.

Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
598
Baskı Tarihi
2017-03-22
ISBN
9750804342
Baskı Sayısı
24. Baskı
Yayın Evi
Yapı Kredi
Editörü
Ahmet Kuyaş

Niyazi Berkes'in ilk kez 1964'te The Development of Secularism in Turkey başlığıyla İngilizce yayımlanan bu başyapıtı, daha sonra dilimize de kazandırılmış, Cumhuriyet'in 50. yılında ve daha sonra, 1978'de iki baskısı yapılmıştır. Berkes'in kitaba sonradan eklediği notlar da göz önüne alınarak eksiksiz bir kaynakça ve dizinle tekrar Türk okuruna sunduğumuz bu önemli çalışmada, Türkiye'nin geleneksel devlet sisteminden laik bir yönetime geçişinin kapsamlı tarihi Berkes'in özgün yaklaşımları ve benzersiz yorumları eşliğinde okunabilir.

Laiklik Nedir?

(Laiklik), dar anlamında din-devlet ya da devlet-kilise ayrımı sorunu değil, çok daha geniş anlamda "kutsallaşmış gelenek boyunduruğundan kurtulma" sorunudur. Birincisi, ikincisinin birçok görüntüsünden yalnız biridir.


Türü
Deneme
Sayfa Sayısı
349
Baskı Tarihi
1996
Yazılış Tarihi
1974
ISBN
975-470-580-1
Baskı Sayısı
2. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
İletişim
Editörü
Mahmut Ali Meriç
Umrandan Uygarlığa zengin bir birikimin ürünü olan denemelerden oluşmaktadır. Bu ülke ile aynı yıl yayımlanan bu kitap öncelikle Umran kavramına ışık tutuyor. Cemil MERİÇ kitabı 5 ana bölüme ayırmış bölümlerin başlıkları ise şöyle 1-)Çağdaş Uygarlık Düzeyi 2-)Medeniyetin Ölümü 3-)Araftakiler 4-)İdeoloji 5-)Traduttore Traditore ÇAĞDAŞ UYGARLIK DÜZEYİ Yunan mucizesi başlığını attığı ilk konusunda Avrupa’nın bizi nasıl tanıdığını tespit ederek başlar. Yazar der ki: Bütün Kur’anları yaksak, bütün camileri yıksak, Avrupalının gözünde biz yine de OSMANLIYIZ. Osmanlı, yani İslam.

Türk aydını, kendi tarihinden koptuğu ölçüde aydındır

İlhan bir hatırasıyla giriyor bölüme: "Genç bir ozan hatırlıyorum. Yumruğunu göğsüne vura vura 'Ben, demişti, Türk olmak istemiyorum. Çevremde gördüğüm her şey kızgın bir demir dehşetiyle etime yapışıyor. Sanatımla ve duygulanma gücümle başka ve Batılı bir ortama aidim ben 1 ". Bu parçalanışın başka bir. milletin tarihinde benzerine rastlayamayız. Sadullah Paşa'nın Paris sergisindeki aptalca hayranhğıyla başlayan bir dramın son perdesi... Genç Osmanlılardan, genç sosyalistlere kadar bütün Türk aydınlan bir hıyanet psikozu içindedir.. Bu bir alınyazısı mı? Yani, haşin ve kaçınılmaz bir muayyeniyet mi söz konusudur? Elbette, imparatorluğun yükseliş devrinde aydın, toplumun herhangi bir ferdidir, zevkleri ile, zilletleri ile, mukaddesleri ile, acıları ile... Kadıdır, müftüdür, tahrirat kâtibidir vs. Toplumun herhangi bir ferdiyle aynı camide namaz kılar, aynı kahvede dinlenir, aynı sofrada yemek yer. Ne imtiyazı vardır, ne imtiyaz peşindedir. Tanzimattan sonra durum değişir. Aydın, kendi tarihinden koptuğu ölçüde aydındır; kendi tarihinden, yani kendi insanından. Batı'nın temsilcisi olduğu ölçüde aydın. Batı medeniyetine bağlanmak, deri değiştirmekle olmaz. Daha köklü, daha uzvî bir istihale gerek. Aydın, bu istihaleyi başardığı, yani ihanette muvaffak olduğu ölçüde benimsenir Batı tarafından. Padişah halktır. Gerçi, o da hastalığa yakalanmıştır, "frengi hastalığı" na, ama yine de halk. Babıâli, Reşit Paşa'dan itibaren Avrupa'yı temsil eder. Saraydan da, halktan da kopmuş bir bürokrasi. Aydın da bir bürokrattır; o da mütevazı bir temsilcisi bulunduğu içtimaî zümre gibi şöhret ve itibarını yeni efendilerine, yani Avrupa'ya borçludur.


Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
523
Baskı Tarihi
2000
Yazılış Tarihi
1992
ISBN
975-470-514-3
Baskı Sayısı
7. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
İletişim
Mütercimi
Yasemin Saner Gönen
Orijinal Adı
Turkey, A Modern History

1800'lerden bugüne, özgün, karmaşık, tartışmalı hatta kavgalı bir süreç olarak yaşanan modernleşme tarihimiz üzerine derinlikli bir inceleme... Zürcher'in emeği, hem yeni bilgiler sunuyor okurlara hem de tutarlı bir yaklaşım. Üçüncü Selim'den, Zürcher'in tanımlamasıyla "Üçüncü Cumnuriyet"e, yani 1980 sonrasına.
(Tanıtım Bülteninden)

Bürokrasinin Geri Dönüşü

1991’den itibaren 1980 öncesinin siyaset kalıpları kendilerini yeniden kabul ettirmiş ve Uluslararası açıdan ise Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri’ne daha da sıkıca bağlanmıştı. 


Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
523
Baskı Tarihi
2000
Yazılış Tarihi
1992
ISBN
975-470-514-3
Baskı Sayısı
7. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
İletişim
Mütercimi
Yasemin Saner Gönen
Orijinal Adı
Turkey, A Modern History

1800'lerden bugüne, özgün, karmaşık, tartışmalı hatta kavgalı bir süreç olarak yaşanan modernleşme tarihimiz üzerine derinlikli bir inceleme... Zürcher'in emeği, hem yeni bilgiler sunuyor okurlara hem de tutarlı bir yaklaşım. Üçüncü Selim'den, Zürcher'in tanımlamasıyla "Üçüncü Cumnuriyet"e, yani 1980 sonrasına.
(Tanıtım Bülteninden)

Devr-i Daim

“Jön Türkler”in iktidarı zamanında Türkiye, aynı siyasal olaylar zincirini, önce İttihat ve Terakki Cemiyeti yönetiminde (1908’den 1918’e kadar) ve sonrasında, “Kemalist” Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetiyle, onun yerini alan Halk Fırkası yönetimi döneminde olmak üzere iki kez deneyimledi. Her iki seferde de bu olaylar zinciri şu aşamalardan oluşuyordu: Liberal ve çoğulcu bir aşama (sırasıyla, 1908-1913 ve 1919-1925) ve bunu izleyen, içinde etkin bir “tek parti sistemi”nin; siyasal, ekonomik ve kültürel milliyetçiliğin ve modernleştirici, laikleştirici reformların bir arada bulunduğu, otoriter baskı aşaması (sırasıyla, 1913-1918 ve 1925-1950).


Türü
Deneme
Sayfa Sayısı
411
Baskı Tarihi
2004
ISBN
9754703566
Baskı Sayısı
6. Baskı
Editörü
Ümit Meriç Yazan

Elinizdeki kitapta, yazan değil konuşan Cemil Meriç var. Sosyoloji Notları ve Konferanslar, Cemil Meriç'in İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü'nde 1965'ten 1969'a kadar anlattığı dersleri, verdiği birkaç konferansın metnini ve bazı sohbetlerinden alınan notları içeriyor. Bu metinlerde Cemil Meriç, 'Cemil Hoca' yüzüyle görünüyor. Kendini ' yazar ve hocayım' diye tanımlamamış mıydı? Donmuş bir müfredatı anlatan bir 'hoca' değil, öğrencileriyle ve dinleyenleriyle birlikte sesli düşünen bir fikir adamı, Cemil Meriç. Bu sesli düşünmeler.

Modern Bir Said-i Nursî'nin Çıkması

Bizde 1923'den beri devlet ve intelijansyâ hâkim sınıftan kopmuştur. İslâmî bir sosyalizm, laik, Allahsız hâkim sınıfı yakıp yıkabilir. Şehirlere duyulan nefret çok kuvvetlidir. Geniş halk tabakalarıyla, şehir aydınları kopmuştur. Yarı mistik, yarı, okumuş kuvvetli bir liderin, modern bir Said-i Nursî'nin çıkması kâfidir. Tehlikeli.
 


Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
330
Baskı Tarihi
2002
ISBN
9757012254
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
YGS
Yalçın Küçük'le Şebeke Adlı Kitabı ve Edebiyat Üzerine Söyleşi... (Ahmet Yıldız) (Edebiyat ve Eleştiri, Ocak/Şubat 2002, sayı: 59) Ahmet Yıldız : Edebiyata ilginiz nereden geliyor? Bir iktisatçı ve bilim adamı olmanıza karşın sezgilerinizin bilgiden önce geldiğine inandığınızdan mı? Türk-İslam “taarruzu”na karşı saldırı için mi? Ayrıntı merakınızdan mı? Yoksa toplumsal değişme ve patlama önce edebiyatta sanatta başlar yargısından mı? Yalçın Küçük : Doğrusu sorularınızdan beni en çok yadırgatan bu soru oldu. Çünkü böyle bir soru ile karşılaşacağımı hiç düşünmemiştim. Neden?

Stratejik Ve Jeo-Politik Önemimiz!

Büyük devletlerin, stratejik önem iddiaları hiç yoktur ve olmasını da düşünemeyiz. Emperyal güçler, stratejik önemli yerleri bağımlı hale getiren devletlerdir; bunun karşısında, yaranmacı küçük devletleri, stratejik önem yarışında görüyoruz.