Türü
Deneme
Sayfa Sayısı
0
Baskı Tarihi
2000
ISBN
975-7462-94-2
Baskı Sayısı
3. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Dergâh
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın çeşitli gazete ve dergilerde yayımlanmış yazılarından derlenen "Yaşadığım Gibi" yazarın, şair, hikayeci - romancı ve edebiyat tarihçisi olarak millî kültürümüzle ilgili özlü fikirlerini yansıtmaktadır.

Dehanın miyarı

Sizce dehânın miyarı nedir? Dikkat... İnsan dikkatidir. Dikkati nisbetinde büyüktür, kuvvetlidir. Çünkü dikkat bize, eşyanın ve kendimizin kapılarını açar.

Türü
Hatırat
Sayfa Sayısı
207
ISBN
978-605-4195-17-6
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Düşün
Editörü
H.Ahmet Menteş

Bir kitaba muhtacız

Bize bütün hareketlerimiz için değer ve kaide sunacak, satıcıdan siyasiye, doktordan gazeteciye, çocuktan ihtiyara kadar hepimizin yaşayışına ruh ve mânâ katacak, anlaşılmış, sistemleştirilmiş, hikmetleri, bütününün birliği içinde saklayarak her aleme pencerelerini açacak büyük mektebin temel hakikatlerini ihtiva eden bir kitaba muhtacız. Bu kitabı, asrın anlayışıyla, bütün hürriyet, bütün hikmet ve bütün hakikatiyle mektebimize temel yapmalıyız. Bu Kitap KUR'AN'dır.

Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
438
Baskı Tarihi
Mayıs 2008
ISBN
978-975-9169-77-0
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Kırmızı
Editörü
Fahri Özdemir
"Bu çıkmazı aşmak için, bir zihin devrimine gerek vardır. Türkiye'de çağdaş ve özgürlükçü düşünce, kendisini yetmiş veya seksen yıldan beri cenderesine alan ipoteği atmalı, Türk modernleşmesinin tarihi eleştirel bir gözle yeniden değerlendirilmelidir." Ancak bu kambur atıldıktan sonradır ki, Kemal Atatürk adındaki parıltılı ve trajik insan, gerçek boyutlarında ele alınabilir; Türkiye gibi toplumlarda yüzyılda bir yetişen bu büyük kabiliyet, olağanüstü ihtirasları ve olağanüstü hatalarıyla, tarihte ait olduğu yere konabilir."

Savunulan, bir fikir veya prensip değil, bir kadrodur...

İçi boşalmış, ahlaki ve teorik bir jüstifikasyona dayanmayan ulus düşüncesinin uygulamadaki tek faydası, devlet hakimiyetinin yabancılara değil, o ulustan olan insanlara ait olduğu düşüncesine zemin sağlamasıdır. "Biz müslümanız, Kitaba göre yönetilmeliyiz" veya "biz Sovyet halkıyız, sosyalistçe; biz Amerikalıyız, özgürce... yönetilmeliyiz" formülünün Türkiye'deki karşılığı, "biz Türküz, Türklerce yönetilmeliyiz" iddiasıdır. Aradaki farka dikkat edilmelidir: Savunulan şey, ne kadar muğlak olursa olsun bir fikir veya prensip değil, bir kadrodur. "Türklerce" deyiminin yerine konabilecek bir teorik, ahlaki, ideolojik kavram yoktur. "Türk" olmak, devleti yönetme (ve ekonomik kaynaklara sahip olma) iddiasının gerekli ve yeterli koşuludur. Dolayısıyla devlet yönetimine (ve ekonomik güce) talip olanlar dışında, "Türk" kavramının kimseyi cezbedebilecek, heyecanlandıracak bir özelliği yoktur. Cumhuriyetçi tanımın Türk devlet eliti arasında kazandığı popülerliği sanırız bu olgu yeterince açıklamaktadır.

Türü
Hatırat
Sayfa Sayısı
384
Baskı Tarihi
2005
Yazılış Tarihi
1982
ISBN
975-00125-1-8
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Doğu Kütüphânesi
Editörü
Halil Açıkgöz
Bu kitabın yazarı aslında Halil Açıkgöz ancak altını çizdiğimiz tüm satırlar Cemil Meriç'e ait olduğundan yazarı Cemil Meriç olarak girdik.

Mecnunlar içinde kaldım eyvah!

Caniler içinde kaldı Naci Tahlisine yok mu bir duacı?                         Muallim Naci Mecnunlar içinde kaldım eyvah Tahlisime kerem kıl ey Allah                         Cemil Meriç

Türü
Hikâye
Sayfa Sayısı
0
Baskı Tarihi
2009
Baskı Sayısı
0. Baskı
Yayın Evi
Can

Okumuş adam

Babam sizin eğitim görmüş dediğiniz adamlardan değildi. Hayatında yirmi kitap okuduğundan bile şüphe ederim. Ama harika bir masal anlatıcısıydı. Her gece, bana bir uyku masalı uydururdu ve en güzelleri de diziye dönüşen ve geceler boyu sürenlerdi.

Türü
Deneme
Sayfa Sayısı
166
Baskı Tarihi
2006
ISBN
975 289 319 8
Baskı Sayısı
2. Baskı
Basım Yeri
Cağaloğlu- İSTANBUL
Yayın Evi
Everest
Hayatta her şeyi acemice yapan, ölçü ve stratejiden anlamayan, bir türlü "dediğim dedik" (köşe yazarlarına çok yakışan "kodum mu oturturum!" tavrı) olamayan, travmalarını fazlaca ele veren birinden beklendiği gibi... Aslı Erdoğan

Bir Delinin Güncesi

Bir dost, hayat kurtarıcı cümleyi söyledi: "Niye başın öne eğik? Bence sana bugünlerde Can Yücel' in kitapları lazım." "Ne kadar yalansız yaşarsak, o kadar iyi" diyordu şairin sesi.Bir şairden beklenen sözcüklerinin arkasında durmasıdır, üstelik artlarına saklanmadan.

Benim hiç ümidim kalmadı

...İsmet Paşa İstiklal savaşının başarıya ulaşmasında son derece ümitsizdir.Kazım Karabekir Paşa İstanduldan Anadoluya geçmeden önce kendisine yaptığı müracatta şöyle dediğini aktarır. -Benim hiç ümidim kalmadı.Ben kararımı sana söyleyeyim mi Kazım?Köylü olalım; askerlikten istifa edelim...Senin kaç liran var? Birleştilerelim.Kazım ağa, İsmet ağa olalım, hayatımızı çiftçilikle sürüyelim.

Cumhuriyet

Bu adamlar iktidarı ele geçirmişler ve diledikleri gibi herşeyi yapma sevdasında olan insanlardı.Ne yapacaklarını da doğru dürüst bilmiyorlardı.Kimisi kominist olalım peşindeydi, kimisi bilmem ne? Sonunda tabii bu güçlü grup ,laiklik namı altında din düşmanlığına ve diktatörlüğe yürüdü.İsmi Cumhuriyetti ama, yönetim tam şekli ile diktatördü.Tam diktatörlüktü...

Türü
Hatırat
Sayfa Sayısı
384
Baskı Tarihi
2005
Yazılış Tarihi
1982
ISBN
975-00125-1-8
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Doğu Kütüphânesi
Editörü
Halil Açıkgöz
Bu kitabın yazarı aslında Halil Açıkgöz ancak altını çizdiğimiz tüm satırlar Cemil Meriç'e ait olduğundan yazarı Cemil Meriç olarak girdik.

Şair olmayınca bir insan doğulu olamaz

Tek aydınlık kafa Peyami'dir. Fakat tekrar ediyorum. Batı'yla zehirlenmiş kafa, yüzde seksen Batı'dır. Osmanlı ile mücehhez değil. Tanpınar yüzde elli veya yüzde kırk Batı'dır. Şair olmayınca bir insan doğulu olamaz. Şair değildir Peyami. Ben bile bazen düşünürüm, bazen hissederim.

Türü
Roman
Sayfa Sayısı
795
Baskı Tarihi
13.Baskı Ekim 2009, İstanbul (1.Baskı Haziran 2001, İstanbul)
ISBN
975-470-890-8
Baskı Sayısı
0. Baskı
Yayın Evi
İletişim Yayınları
Mütercimi
Ergin Altay
Dünya edebiyatının en büyük üç eserinin Sophokles’in Oedipus Rex’inin, Shakespeare’in Hamlet’inin ve Dostoyevski’nin Karamazov Kardeşler’inin aynı konuyu, yani “baba katilliğini” ele alması rastlantı olarak açıklanamaz. Üstelik, bu üç eserde de sözkonusu davranışın kaynağı, yani bir kadın yüzünden doğan cinsel düşmanlık açıkça ortaya konulmuştur. Sigmund Freud

Sızlanma

Sızlanmalar, kanayan yarayı büsbütün azdırmak ihtiyacından başka şey değildir.